AKP’nin İstanbul vilayet teşkilatı toplantısında konuşma yapan Erdoğan’a belki de ömür uzunluğu saklayacağı…
Belki de seçim gecesi kırıp atacağı… Belki de hazırlayanlara öfke duyacağı…Belki de sövüp sayacağı…
Bir armağan sunulmuş.
Nedir o diyeceksiniz?
İstanbul Vilayet Lideri seçim sonrası çıkacak ‘hayali gazete’ hazırlatıp, plaket yapıp Erdoğan’a armağan etmiş.
Hayali gazetenin manşeti şu:
Büyük Türkiye kazandı…
Sürmanşet:
Başkan Erdoğan: Milletimize teşekkür ederim.
Gazetelerle keyifli etmeye çalışıyorlar.
Erdoğan’ın değişiyle nereden nereye…
Gerçek manşetlerden hayali manşetlere!..
Meselenin özeti şu… Rockefeller gazetesi hazırlamışlar önüne koymuşlar. Erdoğan hazırlayanların hızlarına çarpar diye düşündüm yanılmışım gülücükler içinde kabul etti.
O an, Erdoğan’ın siyasi hayatinin bittiğini anladım…
(Müsaadenizle bir parantez açayım. Rockefeller gazetesini hatırlatayım. Dünyanın en varlıklı insanıydı. Ekonomik kriz yaşanırken hastalandı. Hastanede yatarken üzülmesin diye tek nüshalık gazete hazırladılar. İsmine pembe gazete denildi. Basın tarihine geçti)
Gerçi Erdoğan’a özel tek nüshalık pembe gazete hazırlanmasına gerek yoktu. Zira onun medyası esasen her gün pembe gazete çıkarıyor.
Arşive daldım baktım. Bir yıl evvel yazmışım. 29 Ekim 2021’de. Erdoğan’ın önüne pembe gazete, pembe raporlar koyuluyor demişim…
Neden demişim?
Şundan… Erdoğan o tarihte demiş ki: ‘Avrupa’ya bakalım, İngiltere’de raflar boş, Amerika’da boş, Avrupa’da boş, elhamdülillah bizde bolluk rahmet yoluna devam ediyor. Ancak nankörlere ne anlatırsan anlat anlamazlar. Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar. Lisanı var hakkı söylemez.’
Aslında tam tersi… AKP’ye tam takviye veren medyanın gözleri var görmüyor. Lisanı var söylemiyor.
Erdoğan bu yüzden kusur üstüne yanılgı yapıyor…
Erdoğan bu yüzden yüzde 50’lerden yüzde 25’lere indi…
Amigoların yüzünden…
Bence, önüne konulan aldatıcı raporlar nedeniyle bir yıl sonra bile Erdoğan hala ‘Avrupa’da raflar boş, Avrupa besin külfeti çekiyor, beşerler aç’ nutku atıyor.
Ama müellifleri, çizerleri, danışmanları, bürokratları, bakanları, arkadaşları gerçeği söyleyemiyor…
Rockefeller gazetesi hazırlayıp Erdoğan’a ikram ederek gözünü boyuyorlar… Gerçeği söylemeyerek büyük kötülük yapıyorlar…
Aslansın, kaplansın en büyük sensin, dünya başkanısın diyerek altını oyuyorlar…
Önce Çin modeli diye sunulduğu, sonra Kur’an’ın buyruğu ‘nass’ var diye dini kalkan yapılarak pazarlandığı, tutmayınca Türk Modeli diye yutturulmaya çalışılan uygulamanın sonucu ne oldu derseniz?
Dış ticaret açığı 73,3 milyar dolar oldu…
Cari acık 32,4 milyar dolara çıktı…
Erdoğan’ın dediğinin tam aykırısı oldu. Batı standardında demokratik ülke olsak hükümet istifa ederdi. (Bizde hükümet tek kişi)
Veya seçime giderek güvenoyu istemesi gerekirdi.
Demokratik ülke olmadığımız için yahut yarım yamalak demokrasiyle yönetildiğimiz için hiçbiri olmuyor…
Avrupa’nın haline üzülüp(!) kendimizi avutuyoruz…