Sosyal mesafeyi uygulayan ve gözlemleyen ilk hayvan arılar değil. Örneğin babunların enfeksiyonlu bireyleri temizlemekten kaçındığı ya da kendisine bir mantarın bulaştığını fark eden karıncaların, yuvalarından uzaklaşarak enfeksiyonun yayılma riskini azalttığı daha önce tespit edilmişti.
Biyoçeşitlilik ve Çevre Araştırmaları Merkezi’nden bir grup bilim insanı tarafından yönetilen bu araştırmada, bal arısı kolonilerinin zararlı bir akardan gelen istilalara karşı; genç ve yaşlı arılar arasındaki sosyal mesafeyi arttırdığını ve yuva arkadaşları arasındaki etkileşimlerini değiştirdikleri kanıtlandı.
“Bal arıları da sosyal hayvanlardır”
Arılar, tıpkı tüm hissedebilen bireyler gibi sosyal hayvanlardır. Bir arada yaşarken sorumluluklar ve etkileşimlerle karşılıklı bir yaşam sürerler. Bal arısı kolonilerinde iç ve dış olarak iki ana bölme bulunur. Dış bölme toplayıcılar tarafından işgal edilir, iç bölmede ise hemşireler, kraliçe ve yavru arılar yaşar. Bu ayrım sayesinde kraliçe, genç arılar ve kuluçka dış ortam ve dolayısıyla hastalıklardan korunması sağlanır. Bilim insanları istila edilmiş olan ve olmayan kolonileri karşılaştırarak, istila karşısında kovandaki bireylerin davranışlarını inceledi. İnceleme sonucunda akar bulaşmasını arttırabilecek bir davranışın kovanın orta kısımlarında daha az karşılaşıldığı görüldü. Araştırmacılar genellikle toplayıcı yaşlı arıların olası bir istila karşısında kovanın kenarlarına doğru, genç arıların ise merkeze doğru hareket ettiğini söyledi.
Araştırmacılardan Dr. Alessandro Cini, “Bu çalışmayla bal arılarının ortak bir parazite tepki olarak sosyal etkileşimlerindeki değişikliği ve kovanlardaki hareketlerinde görülen değişikliklere dair ilk kanıtı elde ettik” dedi. Arıların patojenler ve parazitlerle savaşmak için evrimleştiğinin altını çizen Dr. Michelina Pusceddu, “Koloni içerisinde, aynı parazit bulaşan iki arı grubu arasındaki sosyal mesafedeki artış bal arılarının sağlıklarını tehdit eden etkenlerle nasıl mücadele ettiklerini gösteriyor.” dedi. Dr. Pusceddu bu çalışmayla, arıların herhangi bir hastalık tehdidi karşısında sosyal yapılarında yaptıkları değişiklik ve bireyler arasındaki teması azaltma yeteneklerinin, gerektiğinde bulaşıcı hastalık riskini en aza indirmelerini sağladığını kanıtladıklarını belirtti. Ayrıca bal arısı kolonilerinin bu davranışının, sosyal mesafeyi incelemek ve ne kadar etkili olduğunu anlamak için ideal bir model olduğunu belirtti.