Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Mustafa Destici, dedi.
Program ve açılışlara katılmak üzere Hakkari’nin Yüksekova ilçesine gelen Destici, “Kürt’ü, Türkmen’i, Arap’ı, Alevi’si, Sunni’si hepimiz bir milletin evladıyız. Bunu kimsenin de bozmasına fırsat vermeyeceğiz. Bugün burada da bunun bin nişanesini görmüş olduk” diye konuştu.
Selahattin Eyyubi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda ‘Yüksekova buluşması ve katılım’ programına katılan Destici, yaptığı konuşmada, bu bölgede devletin, milletin yüzlerce şehit verdiğini, binlerce insanın kaybedildiğini söyledi.
“Kardeşliğimizi kimsenin bozmasına fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz”
Destici, şöyle devam etti:
“Bizim uğraş ettiğimiz terörle birlikte siyasi bölücülerdir”
Mesele ideoloji değildir. İdeolojiler gelir, geçer. Bunlar ayrışma aracıdır. Bizim gayret ettiğimiz terörle birlikte siyasi bölücülerdir. Allah’a hamdolsun. İnsanımız Kürt’ü, Türkmen’i, Arap’ı ile bugüne kadar buna müsaade etmedi, bundan sonra da müsaade etmeyeceğine yürekten inanıyorum. Bu salonu dolduran kardeşlerim bunun ispatıdır. Başta bölgemiz olmak üzere tüm Türkiye’de yaşayan kardeşlerimize soruyorum. Kim 7-8 sene öncesine dönmek ister, kim huzursuzluk ister, kim mevt ister, kim kan ister, kim gözyaşı ister? Lakin ve fakat Emperyalistlerin uşağı teröristler ister, Emperyalistler ister. Ne için ister Emperyalistler? Sömürmek için ister.”
“Bizi de terör ve terör örgütleri eliyle terbiye etmeye çalışıyorlar”
Bizi de terör ve terör örgütleri aracılığı ya da eliyle terbiye etmeye, hizaya getirmeye ve istediklerini kabul ettirmeye çalışıyorlar. Ancak bu büyük Türk milleti Kürt’ü, Türkmen’i, Çerkez’i, Arap’ı, Laz’ı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları bugüne kadar buna müsaade vermedi, bundan sonra da sizlerin takviyesiyle asla ve kata müsaade vermeyeceğiz.
“Eğer bir yerde huzur ve memnunluk arıyorsan, orada evvel inanç olacak”
Eğer bir yerde huzur ve memnunluk arıyorsan evvel orada itimat olacak, barış, kardeşlik olacak. İşte biz bunları savunuyoruz. Terör nedeniyle bölge insanı dahi bölgeye yatırım yapmak istemiyordu. Zira şantiyeleri basılıyordu, dağlarda hayvan sürülerini telef ediyorlardı, kaçırıyorlardı, ekinleri yakıyorlardı. Artık huzur, inanç, barış var. Artık herkes rahatlıkla esnaflığını yapıyor. Artık herkes rahatlıkla dağlarda hayvan yetiştiriyor, tarımını, ticaretini yapıyor, güç üretiyor, fabrikasını, dükkanını açıyor. Onun için biz bunu kalıcı hale getirmek zorundayız.
“Dinimizle ilgilerinin olmadığını biliyoruz”
(AA)