Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşuyor.
Erdoğan’ın konuşmasından kıymetli başlıklar şöyle:
“6 Şubat sarsıntılarını ve artçı sarsıntıları yakından hisseden Kayseri’ye geçmiş olsun diliyorum. Depremzedelerin en çok göç ettiği vilayetlerin başından Kayseri geliyor. Kayserililere teşekkür ediyorum. Kayseri 50 bin depremzede kardeşimize mesken sahipliği yaptı. Kahramanmaraş’ın kardeş kent olan Kayseri, Maraş’ın yanında oldu. 50 bin insanımızı toprağa vermiş olsak da yaralarımızı sarıyoruz. Yıkılacak binaların enkazını kaldırdık. Zelzele konutlarının inşasına başladık. 837 bin 500 çadırın, 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. Temeli atılan konut ve köy konutu sayısında ise 58 bin 630 sayısına ulaştık.
Havalimanından buraya gelene kadar hariç; resmi sayı şu anda bu meydan rekor kırdı, 135 bin kişi burada. Bay bay Kemal, Kayseri ne diyor? 14 Mayıs’ta da bunlara bu karşılığı verecek miyiz? Buna hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun. Gösteri ve istismar için zelzele bölgesine gidenler ne yazık ki onlar sırtını dönse dahi biz zelzelenin izlerini büsbütün silinceye kadar alanda olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun. Allah’ın müsaadesiyle onları asla yalnız bırakmayacağız.
14 Mayıs’ta da bunlara bu karşılığı verecek miyiz? Buna hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun. Gösteri ve istismar için sarsıntı bölgesine gidenler ne yazık ki onlar sırtını dönse dahi biz zelzelenin izlerini büsbütün silinceye kadar alanda olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun. Allah’ın müsaadesiyle onları asla yalnız bırakmayacağız.
Bizim kumaşımız milletimizin kumaşıdır. Bizim hamurumuzu milletimiz karmıştır. Bizim aşkımız milletimizin aşkıdır. Seyrani ne diyor? Aşkın ipliği ile dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş. İşte biz de Kayseri ile birbirimize o sökülmez aşkın ipi ile bağlıyız. Biz Kayseri’ye yalnızca yol arkadaşı değil, sizinle baht arkadaşıyız. 2002’den beri tüm uğraşları birlikte verdik. Zorlukların üstesinden birlikte geldik. Vesayet teşebbüslerine birlikte direndik. Terör örgütlerinin akınlarını birlikte püskürttük. 15 Temmuz’da ulusal iradeyi birlikte savunduk. Türkiye’ye son 20 yılda evvelki 80 yıldan daha fazla hizmeti bir arada yaptık. Ülkemizin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımlarına birlikte imza attık. Daha evvel hayal dahi edilemeyen birçok projeyi, birçok süper yapıtı bir arada kazandırdık.
Bugün ulusal geliri yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan bir Türkiye varsa, yıllık 36 milyar yerine 255 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye varsa, ziraî gayri safi hasılası 407 milyar lirayı geçen bir Türkiye varsa, Merkez Bankası rezervleri neydi hatırlayın, 27,5 milyar dolardı. Artık 115 milyar dolara ulaştık. IMF’ye borcumuz neydi hatırlayın 23,5 milyar dolar. Artık burada bir şey söyleyeceğim, Davos’tayız bebecan o vakit benim bakanım. IMF’nin başkanı ile konuşuyoruz. IMF’nin lideri diyor ki, siyaseten bizi yönetim edeceklermiş. Dedim ki, siz alacağınızı tahsil ediyor musunuz? Ediyorsunuz, lakin Türkiye’nin başbakanı benim sen değilsin. Türkiye’nin siyasetine ben taraf veririm ben. Tabi bebecan kızardı bozardı. Bu türlü şeylere alışık değiller. 2013’te ne yaptık? 2013’te IMF’yi bir daha Türkiye’ye uğramamak üzere gönderdik. CHP’nin sözcüsü birebir vakitte Merkez Bankası’nda bir orta misyon yapan kişi bunlar bir arada otellerin lobilerinde IMF ile görüştüler. Neymiş, bizim IMF’den borç almamız lazımmış. Haydi oradan, bizim buna muhtaçlığımız yok. 2013’ten beri bir kuruş almadık, ne oldu ne kaybettik? Onunla birlikte 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimizde şu an prestijiyle 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım devrinde bir orta 135 milyar dolara da çıkmıştık. Yine o sayıları yakalayacağız.
İstihdamı 32 milyon sonuna getiren, yıllık 52,5 milyon turist ağırlayan, turizm geliri her yıl artan bir Türkiye varsa, zelzeleye karşın emeklisini, çalışanını, memurunu enflasyona ezdirmeyen bir Türkiye gerçeği varsa bunu sizlerle birlikte sırt sırta vererek başardık.
2002’den beri nasıl sandıktan evvel işi bitirdiysek, 14 Mayıs’ta da birebirini yapacağız.
Karadeniz doğalgazını milletimizin konutuna getirdik. Bu ay doğalgaz fiyatsız. Bir sene boyunca da 25 m3 doğalgazı fiyatsız kullanacak. Etrafımızda doğalgaz ve petrol fışkırırken biz bundan yoksun kaldık. 100 milyarlarca doları yabancı ülkelere fatura olarak ödedik. Artık bu para milletimizin cebinde kalacak.
Bu parayla aile ve gençlik bankası kuracağız. Muhakkak bir geliri rezerv edeceğiz. Sapkın akımlar karşısında aile kurumunu güçlendireceğiz. Bayanlarımızı emekli ederek kendi gelirlerine kavuşturacağız. Gençlerimizin kendi işini kurmadan evliliğe adımlarda hibe ve kredilerle yanında olacağız.
Gabar’dan da müjdeli haber aldık. 100 bin varil üretim kapasiteli petrol rezervi bulduk. Karadeniz’deki doğalgazımızın kalitesi çok uygun. Gabar’daki petrolümüz de üzüm pekmezi kıvamında. Ülkemizin muhtaçlığının 10’da birini karşılayacak kaynağa sahip olduk.
Küçük esnaflara da bir müjde vermek istiyorum. Prim ödeme gün sayısını SSK’lılarla eşitleyerek 7200 güne indiriyoruz. Bu çalışmadan 1 milyon küçük esnaf faydalanacak.” (HABER MERKEZİ)