Sinemanın birinci bakışta ‘göstermek’ üzerine heyeti olan yapısı Müslümanların aralıklı durmasına ve bilhassa Hz. Muhammed (sav)ile alakalı öykülerin beyaz perdede yer almamasına sebep oldu. Zira İslam geleneğinde Peygamber Efendimiz’i (sav) tasvir etmek hakikat kabul edilmedi. Ondan da öte rastgele bir canlının resmedilmesinin gerçek olmadığı görüşü sebebiyle Müslümanlar sinemaya çok geç girdi. Gelinen noktada resmetme denen şey farklı bir hüviyete kavuştuğu ve cep telefonlarımızın bile her şeyi resmeden aygıtlar olması, algının manzara üzerinden dönmesi durumu değiştirdi. Artık Müslümanlar sinemanın sakıncasını değil avantajlarını kavradı.
ÇAĞRI BİLE ELEŞTİRİLMİŞTİ
Hz. Peygamber’in (sav) sinemada var olması Müslümanlar için öylesine travmatik bir durumdu ki bugün resmi yayın içeriği üzere her özel günde yayınlanan Davet, yapıldığı birinci devir protesto edildi ve birçok ülkede yıllar sonra vizyona girebildi. Gerçi Çağrı’dan 40 yıl sonra yapılan Mecid Mecidi imzalı Hz. Muhammed sineması de emsal bir karşılık buldu. Peygamberimizin çocukluğunu anlatan ve yüzünü değil de vücudunu resmeden sinema çok eleştirildi. Hatta izlendiğinde itikat sorunu yaşanacağı bile söylendi. Bu durum, sinemada neden Hz. Peygamber (sav) sinemalarının az olduğunu da gösteriyor temelinde.
Müslümanların mezhep ve hal farklılıkları da durumu etkiliyor. Çünkü dünyanın bir bölgesinde sorun edilmeyen birtakım ögeler öteki coğrafyada infiale sebep olabiliyor. Bu da üretimci ve direktörlerin yüreğini kırıyor. Değerli olan sinema üretimlerini ürkütecek her sıkıntı üretimi kesiyor. Hele Hz. Muhammed’i (sav) bahis alan sinemaların tenkit potansiyeli üretimin her şahsını ürkütüyor.
İZLEYİCİYE DÜŞEN GÖREV
Konu bağlamında yalnızca üretimci ve direktörlere değil izleyiciye de düşen vazife var. Sinemanın ve vaktin ruhunun farkında olarak Hz. Peygamber bahisli üretimlerin sinemada yer almasını destekleyecek hal sergilenmeli. Eleştirmek herkesin hakkı. Fekat izlemek ve gişeye çıkan sinemanın üretim hakkını vermek kaydıyla… Zira izlemeden eleştirmek bir sinemaya yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Sinema yapıtları izlendikten sonra beğenmek ya da beğenmemek haktır. Bu biçimde daha çok üretimin beyaz perdeye gelmesi ve eleştirilen üretimlerin azalması sağlanacaktır.
HZ. MUHAMMED’İ ANLATAN FİLMLER
Bu ahval ve şerait altında kestirim edeceğiniz üzere Hz. Muhammed’i husus alan sinemaların sayısı az oluyor. Pekala, hangi sinemalar bunlar? Detay ile bakalım.
Çağrı (1976)
Suriyeli direktör Mustafa Akkad’ın yönettiği sinema, sinema tarihinin de en tesirli üretimleri ortasında. 1976 üretimi sinemanın takımında da büyük oranda gayrimüslimler yer aldı. İmaj direktörü, müzisyen, başrol oyuncuları Anthony Quinn, Irini Papas, Michael Forest ve Johnyy Sekka Hollywood’un tesirli isimleri olmasının yanında sinemanın muvaffakiyetinde da önemli tesire sahipti. 45 yıl evvel çekilen sinemanın 4K ve 2D olarak yenilemiş hali geçtiğimiz aylarda Türkiye’de tekrar vizona girmişti. İngilizce çekilen Çağrı’nın The Message ismiyle Arapça versiyonun Arap oyuncularla birebir sette hayata geçirildiğini de belirtmek gerek.
Muhammed: Allah’ın Elçisi (2015)
İranlı direktör Mecid Mecidi imzalı sinema 2015’te vizyona girdi ve Çağrı’nın mukadderatını yaşayarak çok tartışıldı. Hz. Muhammed’in doğumundan itibaren çocukluk periyodunda yaşananları, mucizeleri husus alan sinema Peygamberimizin yüzünü göstermese de çocuk vücudunu resmettiği için eleştirildi. Sinemanın başrolünde Mahdi Pakdel, Sareh Bayat ve Mina Sadati vardı.
Son Peygamber Hz. Muhammed (2002)
Animasyon çeşidi de riskin az olduğu ve tenkitlerin bertaraf edildiği metottur. 2002’de yapılan Son Peygamber Hz. Muhammed sineması çocukları gaye alan başarılı bir imal. Sinema, Peygambermizin doğumundan itibaren nübüvvet süreci ve dünyayı değiştiren tesirini anlatıyor.
Fecrul İslam (1971)
Mısır sinemasının yapıldığı periyot tesir uyandıran sineması Hicret’in başlangıcında geçer. Amcası öldürülen Hassem’in intikam için gittiği Mekke’de Hz. Muhammed ile tanışmasını anlatan sinema Peygamberimizin hayatını anlatmasa da alakalı olduğu için listemize giriyor. Direktör ise Salah Ebu Seif…
Doğrudan Hz. Peygamber’i anlatmasa da yaşadığı periyottaki değerli karakterleri ele alan sinemalar bu listeye girmese de isimlerini anmak gerekecek. Bilal: Özgürlüğün Sesi (2017) , Hz. Ömer dizisi (2012), Hz. Ömer’in Adaleti (1973) en önemli sinema ve dizilerdir.